ASIL SORU BU
Ülkeler, toplumlar, topluluklar, gruplar, bireyler
fikir ayrılığına düşebilir, hatta birbirini
sevmeyebilir de.
Kavgaya tutuşmak, savaşmak, nefret etmek
ayrışmak şart mıdır?
Şart olmasa gerek.
Çünkü kavganın kazananı yoktur.
Kavgada galip yoktur.
Kavgada mutluluk yoktur.
Her iki taraf İçin de üzüntü,
mutsuzluk, yıkım, acı vardır. Yokluk, yoksulluk, kayıp vardır.
Hangi akıl, barışı değil de kavgayı seçer, niçin seçer?
İşte asıl soru bu.
Basit bir cevabı vardır bunun
“Soygun felsefesine son verirseniz, savaş felsefesi ortadan kalkar”
Kim yapar bu soygunu?
Siz düşünün…
Ayrıca dünyada bana yetki verseler ilk yapacağım şey, bütün dünyadaki silahları tank, top,
bıçak, silah…
Onları eritir, hepsiyle müzik aletleri, çocuk oyuncakları
park ve bahçe mobilyası yaparım.
Bir kısmıyla da savaşın kötülüğünü anlatan heykeller yaparım.
İnsan, toplum, ülkeler,
bireyler savaş ve kavgayı bırakmadığı, barışa var gücüyle sarılıp, sevgiyi ve barışı öğrenmedikçe, dünyadan medet ummak
olanaksız.
Acıyı bitirmek olanaksız.
Sahi neyi paylaşmıyoruz?
İki günlük dünya, ölüp
gidiyoruz işte.
Zamanın genişliğine, kainatın büyüklüğüne bakarsanız
Bir zerre canlıyız, iki nefes alıp ölüyoruz.
Mirza Tazegül
Etiket: Guguk